“Okulu bitirip, bir işe gir!”
Bu cümleyi duymayan kaç çocuk vardır acaba? Çok fazla değil
sanırım. Bu ezberlediğimiz kavram gerçekten ne anlama geliyor? Bir yerde belli bir saat çalışıyoruz ve maaş alıyoruz. Şirket para kazanamazsa bizi işten çıkartıyorlar, kazanırsa maaşımızdan başka ne elde ediyoruz? Diğer yandan bizden saatimiz dışında neler gidiyor?
Bir yerde işe girmek ne demek konusuna gelmeden biraz daha evveline gidelim: Annemizin karnından çıktığımız ana...
Bir yerde işe girmek ne demek konusuna gelmeden biraz daha evveline gidelim: Annemizin karnından çıktığımız ana...
Doğum ve Hayat Planı
Bir bebek olarak dünyaya gözümüzü açarız...
Annemizden farklı bir bedene sahip olduğumuzu anlamak bile biraz vaktimizi alır.
Aksi bir durum yoksa doğamızda cesaret, eğlence ve merak vardır... Bu
özelliklerin hiç biri bir zihin hali değildir. Özgür bir ruhun hareketidir bu!
Daha sonra bize “dikkat etmemiz” öğretilir. Çevremizde bizi iyi niyetli olsalar
da korumaya çalışan aile bireyleri vardır. Hayatta kalmaya yarayacak korkuyu
öğreniriz. Ancak, önceleri fiziksel durumlardan korkup sakınmamız gerekirken
zamanla psikolojik durumlardan da korkmayı ve endişe duymayı öğreniriz.
Öte yandan aidiyet duygusu, bize atalarımızdan miras kalmıştır.
Bizi birbirimize bağlayan sevgi bağının aksine yalnız kalırsak hayatta kalamayız
ile kodlanmıştır bu duygu... Zihin, hayatta kalmak için olumsuz deneyimleri
daha güçlü bir şekilde kaydeder. Sonuç olarak topluma uyum
sağlamak hayat meselesi haline gelmiştir. Bize sunulan hayat planına sadık
kalırsak uyum sağlamak daha kolay gözükür; okulu bitir ve bir işe gir. Sağlam,
sabit bir maaşın olsun, emeklilik paran biriksin, emekli ol ve sonrası malum...
İnsanlık ve Evrimi
Ancak, bu açıklamalar bile bize neden bir iş yerinde
çalışıyoruz, bunu pek açıklamıyor... Daha da eskiye gitmekte fayda var. İnsanlar,
ilk zamanlarda avlanmak ve korunmak amacıyla kabileler kuruyor, ve mağarada yaşıyordu.
Daha sonra kaynakların daha az olduğu bölgelerde kabileler arasında fiziksel
rekabet, güçlü olanları kabile lideri yaptı.
Kaynakların bol olduğu bölgeler
ise – halen mevcut – kabile hayatına devam ettiler. Onların hayatında
değişiklik yapmak için bir motivasyon bulunmadı.
Kabileler arasında rekabet fazlalaştıkça, insan beynini daha
yoğun kullanmaya ve silah olarak kullanacağı aletler yapmaya başladı... Korku
duygusuyla tetiklenen düşünce devreye
girmeye başladı.
Düşünce ve Kontrol
Arzusu
Düşünce daima geçmişteki bilgi ve deneyimlerinden beslenip,
gelecek varsayımları ve endişeleri ürettiği için hiç bir zaman tatmin olmamaya
başladı. Kendisi başkasından aldıysa, doğal olarak bir gün, başkası da ondan
alabilirdi. Bu sebeple daha fazla kontrol için daha fazla güç ve sistem
gerekti. Eskilerin açık açık kölelik ve sömürü sistemleri çökünce yerine para ve ekonomiye dayalı bir sistem geliştirildi. Bu yeni sistem, çok daha
fazla etkili. Artık köleler kendi kendilerine motive oluyor; bulundukları
pozisyonlar ve firmalar ile kendilerini özdeşleştiriyorlar... Bir şey kazandıkça da
sisteme hizmet eden ürünlerden kullanıp daha fazla çalışıyorlar ve kısır döngü
sürüp gidiyor. Kölelikten daha beter bir kuyunun içinde olan bu çalışanlar,
çabaladıkça kuyuyu daha da derinleştiriyorlar.
Belli bir yaşa gelenler “mavi hapı” almaya yeltenseler de konfor alanı ve çevre baskısı genellikle ağır basıyor. Robot gibi çalışan verimsiz
çalışanlar, bir anlam arıyorlar. Bir
anlam çerçevesinde çalışan firmalar bunu çalışanları ile paylaşıp anlamlı bir
ortam yaratmayı başarıyor... Eğer çalıştığınız firma size bir anlam ve içten
bir ortam sunamıyorsa, değişiklik yapmak ve kendi anlam ve değerlerinize göre
yapabileceklerinizi keşfetmek size kalıyor!
Get a Job filmi
bir grup gencin, iş hayatına atılırken yaşadıklarını komedi tarzında veriyor.
Maaşla çalışan kişilerin nasıl bir sistemin içine girdiğini, kendi ilişkilerini
nasıl etkilediği çarpıcı bir şekilde sunuyor. Bu sistemden kalan zamanda ise ne
yapıyorlar? Oyun oynamak, kıyafetlere para harcamak ve uyuşturucu kullanmak...
Filmin kahramanı Will, bizzat kendisi iş ararken, kız arkadaşı, babası ve diğer
arkadaşları da iş hayatının oyunlarında mücadele etmektedirler.
“Artık senin sahibin benim!” [Patronu Will'e söyler...]
Teşekkürler. :) Bloğunuzu inceleyeceğim. Sevgiler
YanıtlaSil