Hepimizin bir annesi ve bir babası vardır. Bu herkes için
doğrudur. Babamızı veya annemizi hiç tanımasak da, bu gerçek değişmez. Hepimizin
anne ve babası elinden gelenin en iyisini yapmışlar, ve görevlerini yerine
getirmiş; bize hayat vermişlerdir.
Elbette ki ruhani boyutta, hepimiz aynı kaynaktan gelip,
oraya döneceğiz. Ancak, bu boyutta, yaşadığımız Dünya’da bize yaşam enerjisini
annemiz verir; bu enerjiye yön veren kişi de babamızdır. Sağlıklı bir bağ ile
anne ve babamızdan alabildiğimiz sürece, yaşam bize akar ve bu akışta güven
dolu oluruz.
Sağlıklı bağdan anlatılmak istenen nedir? Ebeveyn ve çocuklar
arasındaki bağ hiçbir zaman yok olmaz. Bir bebek, bir aileye evlatlık verilse
ve bundan haberi olmasa bile, bir sabah gerçek anne ve babasını arama isteği
ile uyanabilir. Bu bağ anne veya baba erkenden bu dünyadan gitse bile devam
eder. Bu bağı sağlıklı yapan ise mesafedir... İki kişi arasında görünmez bir
yay olduğunu hayal edelim. İki kişi birbirine çok yakınsa, yay sıkışmaya ve
rahatsız etmeye başlar. Öte yandan, kişiler birbirine uzak duruyorlarsa veya
araları bozuksa, yay çok gerilir ve kişileri birbirine doğru çekmeye başlar...
The Meddler (Türkçesi: Her şeye burnunu sokan kişi) filminin kahramanları, kocasını iki yıl önce kaybetmiş Marnie ve kızı Lori’dir. Marnie, tek başına yaşamaya başladıktan sonra kendisine yeni bir hobi bulur; kızı... Onun her şeyine karışmaya, arkadaşları ile buluşmaya, devamlı onunla olmaya başlar. Kızının eski erkek arkadaşı ile aralarını yapmaya bile kalkışır.
Muhtemelen “babasının kızı” olan Lori ise babasını çok
özlemektedir. Ancak bir kız çocuğunun ‘kadın’ olabilmesi için annesi ile
sağlıklı bağlar içinde olması gerekir. Bu onunla ne çok yakın olmak ne de ondan
rahatsız olmaktır. Çok ince bir çizgidir bu... Lori bu sınırı çizmenin
zorluğunu yaşar. Doğal olarak başarılı bir ilişki grafiği de yoktur...
Marnie ve Lori birbirlerine içlerini döktükçe aralarındaki
ilişki sağlıklı bir hal almaya başlar. Marnie, eşi ile vedalaşır; Lori ise
Marnie’nin kızı olduğunu hatırlar...
Hepimizin anne ve babası, kendimiz için en doğru anne ve
babadır. Biz de onlar için en doğru evladızdır ve bunun için hiç bir şey
yapmamıza gerek yoktur... Ne yaşamış olursak olalım, şu anda buradaysak
geçmişte olan olaylar sayesindedir. Her şey olması gerektiği gibi olmuştur.
Bundan sonra yaşayacağımız anların keyfi ve huzuru, geçmiş ile ne kadar barışık
olduğumuzla ilgilidir. Bu da geçmiş hakkında geliştireceğimiz anlayış ile mümkün olur...
Özgün blogunuzu yeni keşfettim ama artık takipteyim, bize de bekleriz,
YanıtlaSilhttp://hedefbodrum.blogspot.com.tr/
çok teşekkürler. ziyaret edeceğim
Sil