15 Mayıs 2018 Salı

All I See Is You



Hemen hemen her ilişkinin ardında bir dinamik yatar. Biri çok fedakarlık yaparken, diğer biraz daha fazla alan taraftır. Biri annesinin oğludur, öbürü babasının kızı... Birinin ailesi Kafkaslardan göçmüştür, diğerininki Kosova’dan... Biri kurtarıcıdır, diğer kurban... Bu şekilde eşleşen çiftler birbirlerini bulur. Başta çok güzel gibi gözüken bu ilişkiler, daha sonraları yorucu olmaya başlayabilir. Bir tarafın dinamikleri değişirse diğeri bu yeni durumdan hiç memnun kalmayabilir.
Çoğu zaman derindeki dinamiklerinden habersiz bir şekilde yaşayan çiftler, hayat boyu edindikleri rolleri ile özdeşleşirler. Mutlu da olsalar, mutsuz da olsalar, mevcut durumları onlar için konforlu ve bilindik bir alan yaratır. Bu alanı kolay kolay terk etmek istemezler.

Kör kadın, kendi gözleriyle hiç görmediği kocasına sorar:
Bana bakmaktan dolayı rahatsız olmuyor musun?”
Kocası cevap verir:
“Hayır, kendimi –özel– hissediyorum.”

All I See Is You adlı film, ailesi ile geçirdiği kazadan sonra kör olan Gina, aynı kazada ebeveynlerini kaybeder. Kız kardeşi ise kalıcı olmayan hasarla kurtulur. Gina, kocası James ile Bangkok’ta yaşamaktadır.

Bir gün doktor kontrolünde Gina, yeniden görme ihtimalinin olduğunu öğrenir. Ameliyat olur ve sonunda yeniden görmeye başlar. Önceleri mucize gibi olan bu yeni durum, onu şaşkın bir hale de sokmaktadır. Şimdi gördükleri her zaman hayalinde canlandırdığından biraz farklıdır. Evi, kocası, yaşadığı semt hiç onun hayalindeki gibi değildir. Tüm bunlara rağmen, gözünün açılması harikadır. Gina, dans eder, gezer, renkli çiçeklere bakar. En çok sevdiği renk olan mavi ile bütünleşir. Kocası onu balayına gittikleri yere bile götürür.


Travma
Trafik kazası gibi durumlarda travmatik durumlarda savaşacak veya kaçacak durumda olmayız; bu sebeple donarız. Travmanın etkilerini üzerimizden atacak teknikleri uygulamadıysak, içimizde bir parçamız travma anındaki yaşta kalır. İlerideki dönemde benzer olaylar karşısında bu parça tetiklenebilir. Bu parçanın bitmemiş meselesini tamamlaması için travmadan tekrar tekrar geçmesi gerekebilir; elbette her seferinde artık tehlike kalmadığının farkındalığını hissederek, güçlenerek... Geçiş tamamlandığında yetişkin hale gelmeye hazır olur.

Gina, kazayı geçirdiği yere giderek bu yolculuğa adım atar. Yavaş yavaş özgürleşerek kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan Gina’nın yeni durumu, ilişkilerindeki dinamikleri sarsmaya başlamıştır. İlişkinin dengesi değişmiş, James kendini önemsiz hissetmeye başlamıştır. Kendisindeki ‘ancak birine yardım edersem önemli olurum’ dinamiği onun içten içe yemeye başlar ve olaylar karışır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder