29 Ağustos 2016 Pazartesi

The Fundamentals of Caring


Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Karşılaştığımız insanlar da hayatımıza tesadüfen girmezler. Her kişi, bizim hayatımıza bir şekilde dokunur... Biz bazılarını olumlu, bazılarını da olumsuz olarak tanımlarız. Ancak nasıl olurlarsa olsunlar, hepsi de farklı bir fırsattır bizim için. Özellikle de bize en ters gelenler...

Bir romandan uyarlama yapılan The Fundamentals of Caring adlı filmin kahramanları da işte böyle bir araya gelmiş: En fazla on senesi kalmış tekerlekli sandalyeye mahkum bir genç, çocuğunu kaybettikten sonra evlenme aşamasına gelmiş bir bakıcı, evden uzaklara giden bir kız ve kocası ortalıkta olmayan doğurmak üzere olan bir kadın...


Travmalarımız ve İçsel Parçalar
Hayatını tekerli sandalyede geçiren ve rutin bir hayat süren Trevor'ın, sarkastik bir komedi anlayışı vardır. Bu hali onun yaşadıkları karşısında geliştirdiği kişilik parçasıdır; eşek şakaları ve her şeyle dalga geçmesi bir maskedir. Rutin hayatı ise koruma kalkanıdır. Babası onu küçükken terk etmiştir... Hayatı eski yazar Ben ile karşılaşıncaya kadar aynıdır... Ben, çocuğunu kaybettikten sonra, bakıcılık eğitimi almıştır. O da içsel olarak koruyamadığı oğlunu kurtarmanın yolunu, başkalarına yardımcı olmakta arar...

Yardım Etmek
Ben, yardım etmenin kurallarını şöyle öğrenmiştir. Sor, Dinle, Gözlemle, Yardım Et ve Tekrar Sor... Ancak yardım etmenin dinamikleri o kadar kolay değildir. Öğretmen-öğrenci veya Yardımcı-yardım alan ilişkisi bir sembiyotik ilişkiye dönüşmemelidir. Derinde yaşanan sıkıntının yerine bir başkası konmuş olur. Trevor, Ben’i babası, Ben de Trevor’ı oğlu yerine koyabilir.

Diğer önemli bir konu da yardım edenin niyetidir; bu kendini iyi hissetmek için olabilir. Her iki durumda da yardım eden kendini daha üstün bir konuma yerleştirmiş olur.
Bazen eylemsizlik en büyük yardım olabilir. Sadece orada olmak yeterlidir. Orada; ne geçmişte ne gelecekte... Yardım etme ihtiyacınızı dizginlemek ve bu ihtiyacınızın sebebini araştırmak durumundasınız. "Anlamaya yardım etmek", gerçek yardımdır.

Yetişkinlik, Ebeveynlik ve Korkularımız
Çocukluk ve ergenlik döneminde şahit olduğumuz olumsuz ebeveynler, çiftler ve bizlere empoze edilen korkuya dayanan hayat planı ve sistemin içerisinde büyüdükçe güvenlik arayışımız artar. Ebeveynlerimizin yaptığı hataları tekrarlamak en temel görevimiz haline gelir. Bu durum da bizi daha da ihtiyatlı yapar. Derken çocuk sahibi oluruz ve endişe etmeye; alamadığımız ilginin (eğer alamamışsak) gereğinden fazlasını çocuğumuza vermeye başlarız. Onların otonomi ve bağlı yaşama dengelerini alt üst ederiz..
“Neden yaşlı insanlar korkak oluyor? Yavaş yavaş mı oluyorsunuz, yoksa bir gün uyanıp aynaya bakınca şöyle mi diyorsunuz? ‘Bugün dev bir korkağım.’”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder