Anne: “Senin olabileceğin en iyi versiyonun olmanı istiyorum.” Kızı: “Ya şu anki en iyi versiyonsa?”
Çoğu ebeveynin en büyük derdi, kendi anne babalarının onlara
verdiğinden çok daha iyisini kendi çocuklarına vermek. Onların zamanında
olmayan imkanları kendi çocuklarına sağlamak. Karşılığında bekledikleri ise
çocuklarının bunun için minnettar olması ve ellerinden gelenin en iyisini
yapmaları. Onların kriterlerinde başarılı olmaları.
Oysa ya başarılması gereken bir şey yoksa? Ya her çocuğun
kendine özgü yetenek ve ilgi alanları varsa? Ya koşullanmış hayat planı
tutsaklığın bir parçasıysa? Okumak için çok çalış, çalış, çalış... İşe gir, tüm
rekabete, kapitalist sisteme rağmen çok çalış, çalış, çalış... Sonra kendi
çocuğunu aynı döngüde eğitmek için çok çalış, çalış, çalış... Emeklilik ve
sağlık masrafların için çok çalış, çalış, çalış... En sonunda da uğruna çalıştığın
hayatı yaşa...
Lady Bird isimli
film, kendine ‘Bayan Kuş’ lakabı
koyan genç bir kızın lise döneminde yaşadığı sıkıntılı dönemi konu alıyor.
Annesi ve babası zor maddi imkanlarına rağmen kızlarını en iyi şekilde okutmak
için onun istemediği bir eyalete ve okula gönderirler. Aile içerisinde anne-kız
arasındaki gerginlikler olur ve baba evde çok sessizdir. Lady Bird cinselliği
tanımaya çalıştığı bu yaşta, hayatına yön verecek üniversite konusunda da tam
desteği alamamaktadır.
Bir genç kız, kadınlığı öğrenmek için annesine, hayata
güvenmek babasına ihtiyaç duyar. En güzel ilişki örneği ise anne ve babasının
arasındaki ilişkidir. Çocuk derinden ailesine çok bağlı olduğundan dolayı ya
onları kopyalar ya da onların tam tersini yaparak dikkat çekmeye çalışır.
Sonunda ikisi de aynı kapıya çıkacaktır. Oysa Lady Bird’ün anne ve babası
ellerinden gelenin en iyisini yapmaktadır. Her ne kadar sık sık yaptıkları
fedakarlıkları onun yüzüne vursalar da, bu durum bile kızlarının isyan edip
kendini bulması için dolaylı bir fayda sağlayacaktır.
Lady Bird’ün annesi, kendi annesinin despot olmasından
şikayet etmektedir. Evin geçimini sağlar ve fazlaca sorumluluk yüklenen bir
yapısı vardır. Seçtiği meslek olan hemşirelik de benzer bir dinamiğe sahiptir.
Doğal olarak kendine daha fazla ‘alan’ bir koca bulmuştur. Her ne kadar iyi
kalpli bir babaya benzese de pasif hali kızını hayata karşı hazırlamakta
yeterli değildir... Okul da onun ailesindeki dinamiğin bir yansımasıdır sanki; hocaları onu belli kalıplara sığdırmaya çalışır ve onun hayalindeki okullara giremeyeceği konusunda ona geri-bildirimde bulunurlar.
Lady Bird, okumak için uzaklara gitmeyi tercih eder, oysa
nereye giderse gitsin bu aile dinamikleri onu asla bırakmayacaktır. Tüm
bunların ardındaki görebilirse, yaşadığı sıkıntılardan elde ettiği güçlü
özellikleri ona hediye olarak kalacak ve artık tam bir yetişkin olarak hayata
bırakacaktır kendini...
İzledim çok güzel bir film
YanıtlaSil