Hepsimiz Felix Baumgartner adını, o müthiş atlamasıyla
öğrendik.
Kendisi 39,000 metre yükseklikten, yani uzaydan serbest atlayış yaparak rekor kırdı. Video seyretmediyseniz, sınırları zorlayan bu sıra dışı insanı seyretmenizi şiddetle öneririm:
Kendisi 39,000 metre yükseklikten, yani uzaydan serbest atlayış yaparak rekor kırdı. Video seyretmediyseniz, sınırları zorlayan bu sıra dışı insanı seyretmenizi şiddetle öneririm:
Sizde de benzer bir duygu hakim olmuştur.
Nörologlar bu davranış biçimini beyinde neye bağlıyorlar?
İnsanların sosyal bir varlık olabilmelerindeki en önemli faktörlerden biri olan empati kurmayı sağlayan “ayna nöronlar”dır. Bu keşfi yapan araştırmacı Rizzolatti ayna nöronların beynin iki bölgesinde olduğu kanıtlamış.
Empati kuracağımız şey bir kişi olmak zorunda değil, bu bir poster veya cansız bir manken de olabilir. Çok havalı giydirilmiş bir mankeni vitrinde gören bir bayanın beyni, “Bak bunları giyersen, sen de böyle havalı, böyle ince gözükeceksin.” olacaktır. Aslında satın aldığı bir kıyafet değil; ince olma durumu ve imajdır...
Markalar için görev o ilk yaygınlığı sağlamaktır.
Bu ana gelebilmek için ürünün bize vereceği dokunulamaz faydaları hissetmesi gerekiyor.
Felix'in videosunu seyredenlerin büyük bir kısmı büyük bir heyecan
duymuştur.
Ben sanki oradaymışım gibi ayaklarımı zemine sağlam basma ihtiyacı hissettim.
Buna benzer şekilde, maçı seyredenler, İngiliz futbolcu
Michael Owen basit bir vuruşu yapamayıp golü kaçırınca, hep beraber aynı
hareketle üzüntü ve şaşkınlıklarını ifade ederler.
Bebeklere gülümserseniz o da size gülecek, dilinizi
çıkartırsanız büyük bir ihtimal size aynalık yapacaktır. Devamlı esnerseniz bir
süre sonra herkes sizinle beraber esnemeye başlar.
Yürüyen merdivenlerden aşağı doğru düşen bir bebeği görünce
herkes, özellikle de bayanlar bir çığlık atar ve bebeğe bir şey olmadığını
anlasalar bile kendilerine gelemezler.
Kırık tuğla veya tırnaklarınızla kara tahtaya sürtün ve
sesini hayal edin, veya ekşi limon ısırdığınızı düşünün... Bu yazıyı okurken
bile içiniz bir tuhaf olmuş olabilir.
Dolayısıyla etki sadece görsel veya sesli değil, okurken de mümkün.
Dolayısıyla etki sadece görsel veya sesli değil, okurken de mümkün.
Buna basitçe empati, toplum psikolojisi veya birbirimizi
taklit etme içgüdüsü diyebilirsiniz.
Bu etkiye ismini veren Giacomo Rizzolatti “Ayna Nöron Etkisini”
bir deneyinde keşfediyor. Maymunlarla başlatılan deneyler, insanlarda devam
ettiriliyor. Bu deneylerde sosyal bir hayvan olan maymunlardaki taklit ve
empati bulgularını beyinlerinde buna sebep verecek bölgeleri bulan Rizzolatti,
insanlarda daha yoğun olan bu bölgeleri tespit etmeyi başarıyor.
Özetle, Ayna Nöronlar biz farkında olmadan başkalarını
taklit etmemizi, empati kurmamızı ve başkalarının yaptığı eylemleri sanki
kendimiz yapıyormuş gibi bir tepki göstermemizi sağlarlar.
Peki, Ayna Nöron Alışverişte Davranışlarımızı etkiliyor mu?
Tahmin edebileceğiniz gibi cevap: Evet!
Ayna nöronlar bilinçsiz de olsa başkaları ne yaparsa, bize
aynısı yapma konusunda bizi tetiklerler.
İlk defa piyasaya çıktığında yadırganan bazı ürünler, daha
sonra herkesde görülmeye başladıktan sonra satışlar artacak, ürüne ve hizmete
daha sıcak bakılacaktır.
Crocs terlikler gibi...
Crocs terlikler gibi...
Yaygınlık, deneyim aktiviteleri ile kazandırılabilir. Bir
yetişkinin spor bir arabanın koltuğuna oturtturulması, bir ev sinema sisteminin
karşısına yerleştirilmesi, bir oyun simülatörünün başına geçirilmesi ile Ayna
Nöronların devreye girmesi kaçınılmaz.
Uzmanlara göre satınalma kararını yaklaşık 2,5 saniyede
veriyoruz.
Ayna nöronla ortak çalışan bir hormon var, adı dopamin; bize
kısa süreli de olsa mutluluk hissi veren hormon. Empati ve mutluluk hissi
beraber mantıksal beynimiz yenik düşer ve gerekli olmadığımızı düşündüğümüz bir
ürün için hemen kredi kartını çıkartırız.
Beynin Mantık kısmının, duygusal beyne göre çok daha sonra
evrimleştiğini hatırlayın, bu sebeple ayna nöron ve dopaminin etkisinde olan
orta ve eski beynimiz duygusal davranacaktır.
Hatta statü göstergesi lüks ürünleri bile 'yeniden üreme
şansımızı' artırmak için yapacaktır. Eski beynin en temel görevi insan ırkını
korumak ve devamlılığını sağlamak, dolayısıyla üremek...
Sosyal Statü sahibi birinin daha kolay üreyebileceğini
düşünen eski beyin yine harcamaya yaktın olacaktır. Aman Dikkat!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder