12 Kasım 2014 Çarşamba

Interstellar


Kuantum fiziğine göre bir atom gözlemci gözlediği noktadadır, gözleyen ve gözlenen birbirine bağlıdır. Sadece bilinçli varlıklar gözlem yapabildiği için insanlar tüm evrene derinlemesine bağlıdır.

Kur’an başta olmak üzere bir çok kutsal kitapta insanların Tanrı’nın suretinden yaratıldığı belirtilir. Maddeyi derinlemesine incelediğinizde ise karşınıza üç boyutlu madde diyebileceğiniz hiçbir şey kalmaz. Sadece ilişkiler kalır. Mekan ve zaman kalmaz... Bu ilişkiyi sevgi olarak tanımlamak mümkün müdür? Sevgi, zihnin yarattığı diğer tüm duygulardan farklıdır, ve bu mevcut beynimizle açıklanamaz bir duygudur.

Kuantum fiziğinde tüm evren birbirine bağlıdır, bireysellik bir illüzyondur. Bir atom aynı anda farklı bir yerde olabileceği gibi atomlardan oluşan insan da aynı anda farklı bir mekanda ve farklı bir zihin hali ile mevcut olabilir. Mevlana’nın Konya’dan hiç ayrılmadan başka illerde görüşmeler yaptığına dair rivayetler vardır. Yogilerin de buna benzer bildiğimiz Newton fiziğini alt üst eden yetenekleri olduğu bazı ruhsal kitaplarda yazar...

Şimdilerde görebildiğimiz evrenin insanoğlunun hayalinin oluşturduğu bir hologram olduğu teorisi üzerinde duruluyor. Eğer bugüne kadar Kuantum fiziği ile ilgilenmediyseniz size Evrenin Ruhu’nun Kuantum Fizikçisi Fred Alan Wolf, bu konuda okunabilecek ilginç yazarlardan biridir.


Interstellar, belki de yeni Space Odysse... Kubrick ile Nolan’ın tarz farkları Interstellar’ı daha anlaşılır kılıyor. Gerçi 2001: A Space Odyssey filmi çekildiği yıllarda henüz insanoğlu Dünya’yı uzaydan görmemişti ve biraz uçuk olması daha normal karşılanabilir bir durum. 

Interstellar’da birçok filmin aksine dünyayı kurtarmakla ilgili değil, dünyayı terk etmekle ilgili bir film... Bir şekilde dünyada hayat şansı kalmamıştır. Bol bol kuantum fiziğinin temellerinin açıklandığı filmde Satürn etrafında açılan bir solucan deliğinden geçip yeni dünyalar keşfetmek için yola çıkılır...

Kurgusu, bakış açısı ile üç saate yakın bir süre koltuğunuzdan kımıldamıyor, kah geriliyor kah duygulanıyor kah merak ediyorsunuz...

“Cooper: Eskiden gökyüzüne bakar ve yıldızlar arasındaki yerimizi merak ederdik, şimdi ise sadece önümüze bakıyor ve toz içindeki yerimiz hakkında endişe ediyoruz.”

    “Murph: Baba, bana neden benim ismimi kötü bir olay ile ilgili koydunuz?
    Cooper: Öyle yapmadık.
    Murph: Murphy kuralı?
    Cooper: Murphy kuralı kötü bir şey olacak anlamına gelmez.
    Olabilecek herhangi bir şey varsa bu olur demektir.”
Nolan’ın oyuncu seçimleri de harika; bu yılın flaş ismi ve inanılmaz çıkışı ile dikkati çeken Matthew McConaughey baş rolde. Hiç vazgeçemediği Michael Caine, The Dark Knight Rises’da çalıştığı Anne Hathaway filmi sırtlıyorlar...
Brand: Sevgi, zamanın ve uzayın ötesine geçen tek şey.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder