17 Ekim 2012 Çarşamba

Abraham Lincoln: Vampire Hunter



“Tarih insanları, efsanelere yeğ tutar.
Soyluluğu, barbarlığa tercih eder.
Göklere yükselen nutukları, sessiz eylemlere tercih eder.
Tarih savaşları hatırlar, akan kanı unutur.
Tarih beni her ne olarak hatırlayacak olursa olsun sonuçta gerçeğin sadece bir kesri olarak hatırlayacak.
Her ne kadar bir eş, bir avukat, bir başkan olmuş olursam olayım kendimi hep karanlıkta savaşan biri olarak görmüşümdür.”
[Abraham Lincoln]

Son zamanlarda fazlaca popüler olan Vampir filimlerinden biridir diye önyargısınız varsa kesinlikle yanılıyorsunuz...

Yapımcı "Tim Burton" ve yönetmen "Timur Bekmambetov" isimlerini gördürdüğümde bu filmi merakla beklemeye başlamıştım.
Filmin başında ve sonunda yer alan Lincoln’un sözleri çok çarpıcı.


Filmde Cumhuriyetçi partinin ilk başkanı ve köleliği bitiren önemli şahşiyeti olan Abraham Lincoln’un mücadeleci kişiliği bir Vampir Avcısı olarak kurgulanmış.
Wanted filminden haturlayacağımız Kazak asıllı Rus yönetmen yine muazzam aksiyon sahnelerine imzasını atmış.
Başrol oyuncusu Benjamin Walker’ı fiziğini ve tarzını Liam Neeson’a benzetiyorum. Lakin Kinsey filminde yetişkin Kinsey’ı Liam Neeson canlandırıken, 19 yaşındaki halinde Benjamin Walker görev almış. 
Walker 1.93 boyunda olan Lincoln rolü ile kariyeri önemli bir basamağa çıkmış.

Abraham Lincoln Amerika tarhinin en iyi başkanlarında biri olarak kabul ediliyor. İç savaşı başarı ile yöneten Lincoln önemli bir lider ve hatip.

Adil, Mücadeleci ve Savaşın her anında bile not tutmayı ihmal etmeyen biri... 
Ilginç bir şekilde dört oğlundan sadece bir tanesi yetişkin olabiliyor. Diğer çocukları, 4, 12 ve 18 yaşlarında vefat ediyor. Kendisi ise 56 yaşında bir suikaste kurban oluyor.

Filmde yakalayabileceğinin ilginç felsefeler de mevcut: “Güç nefretten değil, gerçekten gelir.”


Abraham Lincoln’den seçtiğim sözler:
“Hemen herkes sıkıntıya göğüs gerebilir ama insanın asıl karakteri eline kuvvet geçtiğinde ortaya çıkar.”
“Okulda hata yapmanın,hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona (oğlunun öğretmenine).”
“Hiçbir şeyden asla vazgeçme çünkü vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir.”
“Eğer bir ağacı kesmek için bir saatim olsaydı, ilk kırkbeş dakikada sadece baltamı bilerdim.”
“Eğer karşınızdaki kişiye, bütün kalbin ve yeteneklerinle yardım etmeyi kabul edebiliyorsan, işte o zaman onu eleştirebilirsin. Bu olumlu eleştiridir.”
“Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız söyleyeyim; annemdir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder